Küresel COVID-19 salgını, özellikle plastik gıda paket servis kapları ve tek kullanımlık maskeler gibi tıbbi atıklarla birlikte tek kullanımlık plastiklere yönelik talepte katlanarak artış kaydetti. Ağustos 2021 itibariyle, pandemi ile ilgili 193 ülkeden yaklaşık 8,4 milyon ton ek plastik atık üretildi. Bu büyüyen fenomen çevre üzerinde önemli etkilere sahipken, plastik kirliliği insanları nasıl etkiliyor?

Uluslararası Doğayı Koruma Birliği'ne (IUCN) göre, her yıl okyanuslarımıza en az 8 milyon ton plastik karışıyor. Plastik atıklar farklı boyutlarda gelebilir ama en zararlı türü denizde yüzen şişeler değil; insan gözünün göremediği, ancak organizmalar tarafından kolayca tüketilebilen mikroplastiklerdir. Tanım olarak mikroplastikler, genellikle kozmetikte olduğu gibi ticari kullanım için üretilen veya UV radyasyonu ve okyanus dalgaları gibi çevresel faktörlere maruz kalmalarının bir sonucu olarak daha büyük plastik atıklardan bölümlere ayrılan 5 mm'den küçük plastiklerdir. Plastik, çeşitli nedenlerle okyanuslarda son bulur, ancak en büyük kaynağı, hafifliği nedeniyle depolama alanlarına yapılan nakliyeden gelir.

Peki hiç deniz ürünü tüketmemekle birlikte dolaylı plastik tüketimimizi nasıl azaltabiliriz? En etkili çözümler, küresel geri dönüşüm çabalarımızı artırmak ve her şeyden önce plastik atıkların okyanuslara karışmasını engellemektir.

Kaynak: earth.org
Yayınlayan: T.C. Ticaret Bakanlığı, Ticaret Araştırmaları ve Risk Değerlendirme Genel Müdürlüğü