Belçika Ekonomisinin 2020'de %10,6 Oranında Daralması Bekleniyor

06 Haziran 2020

Dünya ekonomisi, koronavirüs pandemisini ve bununla mücadele etmek için alınan önlemleri takiben önemli bir durgunluk yaşamaktadır. Ekonomik durgunluğun ekonomik olmayan kökenine ek olarak, dünyanın her yerinde kaydedilen ekonomik faaliyet kayıplarından gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerin tüm sektörleri etkilendiğinden, bu krizi istisna kılmaktadır. Ayrıca, durgunluk hem olumsuz arz şokunun hem de olumsuz talep şokunun sonucudur. Tedarik zincirlerinin işleyişi ve yatırım projelerinin uygulanması, birçok şirketin sağlık önlemleri nedeniyle faaliyetlerini azaltması nedeniyle kesintiye uğramaktadır. Ek olarak, belirli sayıda hizmetin tüketicilere sağlanmasına ilişkin kısıtlamaların gevşetilmesi ancak kademeli olarak gerçekleşmektedir. Talep tarafında, ihracattaki düşüşün yanı sıra, hane halkı ve iş dünyasında güven ve gelir kaybı da tüketim ve yatırımları olumsuz etkilemektedir.

Bir yandan pandeminin evrimi, diğer yandan pandemi ile mücadelenin yanı sıra hanehalklarını ve işletmeleri desteklemek için alınan önlemlerin etkinliği belirsizlikleri oldukça artırmaktadır. Bu çalışmada  kullanılan senaryoda, 2020 yılının ilk yarısında Avro Bölgesi ülkelerinde derin bir durgunluk olduğu, iktisadi faaliyetlerin yılın ikinci çeyreğinde birinciden daha fazla etkileneceği, yetkililer tarafından alınan destek tedbirlerinin bu yılın ikinci yarısında ve 2021'de iktisadi faaliyette güçlü bir toparlanmayı teşvik edeceği, pandeminin yayılımın  kaynaklarının hızlı tespiti sayesinde yeni tecrit önlemlerinin önlenebileceğini varsaymaktadır. Söz konusu varsayımlara karşın, 2020 yılında %11 olduğu tahmin edilen Avro Bölgesindeki ekonomik faaliyetteki daralmanın, 2021'de %8,5 büyüme oranı ile sadece kısmen dengeleneceği öngörülmektedir.

Mart ortalarında, Belçika’da virüsün yayılmasını yönetmek için ekonomik faaliyetlerin tümünün yavaşlaması, hatta kapatılması nedeniyle GSYİH ilk çeyrekte keskin bir düşüş göstermiştir (%-3,6). Diğer Avro Bölgesi ülkelerinin çoğunda olduğu gibi, ikinci çeyrekte önlemlerin ekonomik faaliyet üzerinde yoğunlaşması nedeniyle ekonomik toparlanma çok yavaş gerçekleşmektedir. Sonuç olarak, Belçika ekonomisinin ikinci çeyrekte %20 daralacağı tahmin edilmektedir. Belçika ve yurtdışındaki kısıtlamaların kaldırılması ve hane halkı ve işletmelerin maruz kaldığı ekonomik zararı azaltmak için kamu yetkilileri tarafından alınan önlemler sayesinde büyüme tekrar yükselmeye başlayacaktır. Ekonomide ivmelenmenin esas olarak üçüncü çeyrekte (%16,6) gerçekleşmesi beklenmektedir. Sonrasında, üç aylık büyümenin dinamik kalması ve 2022 ortalarına kadar kademeli olarak normalleşmesi öngörülmektedir.

Yıllık bazda, Belçika ekonomisinin 2020'de İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en güçlü daralmasını kaydetmesi (% -10,6); 2021 yılında ise %8,2 büyümesi beklenmektedir. 2020 yılında kamu harcamaları hariç tüm harcama bileşenlerinde daralma öngörülürken, kamu harcamalarının  özellikle pandemi ile mücadele için ekipman satın alınmasının etkisi ile mal ve hizmet alımlarındaki keskin artış nedeniyle %3,1 artması beklenmektedir.

Ticaret ortaklarının ekonomilerindeki durgunluk ve bunu izleyen iyileşmeye paralel olarak, Belçika’nın ihracatının 2021'de %10,7 oranında toparlanmadan önce 2020'de %12 düşmesi beklenmektedir. İhracattaki ve iç talepteki gelişmelere paralel olarak ithalat hacminin 2020 yılında %10,1 gerileyeceği 2021 yılında ise %10 yükseleceği tahmin edilmektedir.

Harcama bileşenleri arasında en büyük dalgalanmalara maruz kalan özel sektör yatırımlarının 2020 yılında %21,2 oranında düşmesi beklenmektedir. Ekonomik faaliyetteki keskin daralma ve endüstriyel üretimde kapasite kullanım oranlarındaki önemli düşüşün yanı sıra, hala belirsiz olan talep görünümü, şirketlerin yatırım yapma motivasyonunu azaltmaktadır. Brüt faaliyet fazlasındaki büyük daralma nedeniyle 2020 yılında karlılık da baskı altında olup, kârlılığın iyileşmesiyle 2021 yılında yatırımların toparlanması (%19) öngörülmektedir. 2020'nin ilk yarısında geçici olarak düşen kamu yatırımlarının ise hızla normal seviyesine geri dönmesi beklenmektedir.

Ekonomik şokun büyüklüğüne rağmen, kişisel harcanabilir gelirin 2020'de %2,2 gerileme ile nispeten ılımlı bir düşüş göstermesi, 2021 yılında %2,9 artması beklenmektedir. Düşen enflasyonun yanı sıra gelir ve istihdam kaybını azaltmak için, kamu tarafından alınan geçici işsizlik ödenek ve kapsamının genişletilmesi gibi önlemler 2020 yılında alım gücündeki kaybı sınırlamıştır. Bununla birlikte, işsizlik korkusunun artması nedeniyle tüketici güvenindeki keskin bozulma ve mağazaların geçici olarak kapatılması nedeniyle belirli harcamalardan vazgeçilmesinin 2020 yılında tüketimi  %8,9 oranında düşüreceği tahmin edilmektedir. Arz kısıtının kalkması ile tüketimin normal seviyesine dönmesi, 2021'de ise harcanabilir gelir artışından daha hızlı artarak %7,5 büyümesi beklenmektedir. 2019 yılında %13 seviyesinde olan hanehalkı tasarruf oranının 2020 yılında %18,8’e yükselmesi, 2021 yılında ise %15,1 seviyesinde gerçekleşmesi beklenmektedir.

Geniş kapsamlı koruma önlemlerinin uygulanmasına rağmen, ekonomik şokun sonuçlarından  istihdam da etkilenmektedir. İşsizlikte Mart 2020 ile 2021 ilk yarısı arası dönemde 165.000 kişilik keskin bir artışın, 2021'in ikinci yarısında 21.000 kişilik azalmanın gerçekleşeceği, yurt içi istihdamın 2020 ve 2021 yıllarında toplam 111.000 kişi gerileyeceği tahmin edilmektedir.

Ekonomik faaliyetteki daralma petrol ürünleri, doğal gaz ve elektrik talebinde önemli bir azalmaya yol açmakta, enerji ürünlerinin fiyatlarında keskin bir düşüş gözlenmektedir. Nisan ayında dip yapan petrol fiyatlarındaki artış enflasyonu yükseltmeye başlamıştır. Çekirdek enflasyonun bu yıl azalan talep nedeniyle yavaşlaması, 2021 yılında ise ekonomideki toparlanma ile bir miktar artması beklenmektedir. Genel olarak, 2019'da %1,4 seviyesinde olan enflasyonun bu yıl %0,8'e düşeceği, 2021 yılında ise %1,3'e yükseleceği tahmin edilmektedir.

Kaynak: Federal Planlama Bürosu (Bureau fédéral du Plan)