İran, FATF’in Kara Listesine Girdi

23 Şubat 2020

İran, hükümetlerarası bir örgüt olan ve OECD altında oluşturulmuş bulunan Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) 21 Şubat 2020 tarihinde yaptığı toplantı sonucunda kara listesine alındı.

FATF, düzenli olarak finansal sistemle ilgili öneriler vermekte ve bu öneriler uluslararası finansal sistemin işleyişinde standart olarak kabul görmektedir. Ülkelerin FATF'ın tavsiyelerine uyumu, kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadeledeki etkinliği, FATF, Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası tarafından değerlendirilmektedir. 

FATF’ın amacı, ülkeleri kara para aklama ile mücadele, terörizmin finansmanını önleme ve kitle imha silahlarının çoğalmasını engellemek için yasal, düzenleyici ve operasyonel tedbirleri uygulamaya ikna etmektir. FATF tarafından belirlenen 29 sayılı “Tavsiye Kararı”, ülkelerin kara para aklama ve terörün finansmanı hakkında bilgi almak ve toplamak için bağımsız bir mali istihbarat birimi kurmaları ve komisyonun raporunu uluslararası toplumla paylaşmalarını gerektirmektedir.

Halen 198 ülke, FATF’ın önerilerini tam olarak uygulamak için en üst düzeyde taahhütte bulunmuştur. FATF tarafından yapılan 29 Haziran 2018 tarihli bildiride, İran ve Kuzey Kore, uluslararası finansal sistemin işleyişinde risk taşıyan iki ülke olarak belirlenmiştir. İran, FATF’ın hazırladığı gri listede yer almakta iken, gerekli yasal düzenlemeleri gerçekleştirmediği gerekçesiyle kara listeye alınmıştır. Bu durum İran’ın uluslararası bankacılık sisteminden tamamen izolasyonu anlamına gelmektedir. FATF’ın alacağı önlemler uluslararası yaptırımlar gibi çalışmakta olup, bu durumun İran’daki ekonomik belirsizliği daha da artırması beklenmektedir. FATF’ın kara listesine alınmasının İran’ın Batı ülkelerinin yanı sıra Rusya ve Çin ile ilişkilerini de önemli ölçüde kısıtlayacağı değerlendirilmektedir.

İran’da yönetimde bulunan reformcu hükümet tarafından ülkeye doğrudan yabancı yatırımların çekilmesi ve yaptırımlar konusunda AB’nin desteğinin alınabilmesi için en önemli gündem maddesi, FATF’ın standartlarının kabulüne yönelik mevzuatın uyumu konusunda çalışmalar olmasına rağmen, özellikle muhafazakar kesimin tutumundan dolayı gerekli ilerleme sağlanamamıştır. FATF standartlarına uyum için İran Meclisi’nden geçen yasa tasarılarından ikisi olan “Kara Parayla Mücadele Yasası” ve “Sınır ötesi Örgütlü Suçlara Karşı BM Sözleşmesine Katılım Yasası” (Palermo Sözleşmesi olarak da bilinmektedir), Anayasayı Koruma Kurulu tarafından yasa tasarılarının Anayasaya ve Şeriata uyumlu olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Dini Lider Ayetullah Hamaney Meclis’in çalışmalarına karşı sert bir tutum takınarak, "habersiz olduğumuz derinliklere imza atmak gerekli değildir" demiş ve Parlamento’nun, uluslararası bir sözleşmeye katılmak yerine kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadele etmek için kendi yasalarını oluşturmasını önermiştir. FATF’in gerektirdiği düzenlemelere genel olarak İran’ın savunma doktrininde gedik açılacağı dolayısıyla ülkedeki muhafazakar kesim tarafından karşı çıkılmaktadır.

İran’ın FATF’in kara listesine alınması konusuna ilişkin İranlı yetkililerden yapılan açıklamada, genel olarak FATF’in ABD’nin yönlendirmesiyle siyasi bir karar aldığı vurgusu öne çıkmıştır. İran Ticaret, Sanayi ve Madenler Odası Para ve Piyasalar Komisyonu’ndan bir yetkili ise, FATF’in kara listesine girmenin İran’ın ihracatını, dış ticaretini ve para transferini önemli ölçüde etkileyeceğini belirtmiştir. İran’ın en güçlü sektörü ve en önemli ihracat kalemini oluşturan petrokimya sektörünün ihracatının gelişmiş ülkelere olması nedeniyle, bu ülkelerin FATF kararı nedeniyle İran’dan petrokimya ithalatını önemli oranda azaltabileceği değerlendirilmektedir.

Kaynak: Tahran Ticaret Müşavirliği, 23/02/2020