Altunyaldız, Cidde'de Gümrük Başkanları Toplantısı'na Katıldı

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız başkanlığındaki gümrük heyeti, Suudi Arabistan'ın Cidde kendinde Gümrük İdaresi Başkanları Toplantısı'na katıldı. Toplantıda iki ülke gümrük idareleri arasında işbirliği konuları değerlendirildi. Transit alanında işbirliği yapılması, bir sonraki toplantının Türkiye'de düzenlenerek işbirliğinin en üst düzeyde sürdürülmesi kararlaştırıldı. Görüşmelerde ayrıca hac ve umreye giden Türk vatandaşlarının yaşadığı sıkıntılarla ilgili konular da gündeme geldi.

18 Mart 2013



Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız başkanlığındaki gümrük heyeti, Suudi Arabistan'ın Cidde kendinde Gümrük İdaresi Başkanları Toplantısı'na katıldı. Toplantıda iki ülke gümrük idareleri arasında işbirliği konuları değerlendirildi. Transit alanında işbirliği yapılması, bir sonraki toplantının Türkiye'de düzenlenerek işbirliğinin en üst düzeyde sürdürülmesi kararlaştırıldı. Görüşmelerde ayrıca hac ve umreye giden Türk vatandaşlarının yaşadığı sıkıntılarla ilgili konular da gündeme geldi.
Altunyaldız, toplantıda, ticaretin kolaylaştırılmasına yönelik olarak işbirliği kararı alındığını ve Türkiye'nin bu alanda başlattığı tek pencere, tek durak, yetkilendirilmiş yükümlü gibi projelere ilişkin bilgi verildiğini kaydetti.
Müsteşar Altunyaldız, ''Hac ve umreye giden vatandaşlarımızın 50 kilogram hurma getirme hakkı bulunmakta, hurma dışındaki diğer eşyanın ağırlığının ise 50 kilogramı geçmemesi gerekmektedir'' dedi.
Türk vatandaşlarının Suudi Arabistan'dan aldıkları hurma ve hediyelik eşyaların Türkiye'ye getirilmesine dair işlemlerin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve PTT Genel Müdürlüğü arasında her yıl yenilenerek imzalanan protokol kapsamında yürütüldüğünü anımsatan Altunyaldız, hac ve umreye gidenlerin dönüşlerinde yanlarında getirebilecekleri eşyanın miktarı ve kapsamının, Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde belirlendiğini bildirdi.
Söz konusu karar kapsamında; hac ve umreye giden her bir yolcunun, gayri ticari nitelikteki, kişisel ve ailevi kullanıma mahsus veya hediye edilmek üzere 430 avro değerindeki eşyayı gümrük vergisi ödemeden getirme hakları bulunduğunu belirten Altunyaldız, ''Hac ve umreye giden vatandaşlarımızın 50 kilogram hurma getirme hakkı bulunmakta, hurma dışındaki diğer eşyanın ağırlığının ise 50 kilogramı geçmemesi gerekmektedir'' dedi.
Protokol uyarınca, ayrıca hac ve umre dönemlerinde Bakanlık olarak Suudi Arabistan'da muayene memuru görevlendirdiklerini, her bir umre dönemi için 2, hac dönemi için 6-8 muayene memurunun Suudi Arabistan'a giderek görev yaptığını ifade eden Altunyaldız, şunları kaydetti:
''Muayene memurları PTT ve Diyanet İşleri Başkanlığı personeli ile birlikte çalışmakta, hac ve umre yolcularının eşyasının Suudi Arabistan'da yükleme-gönderim aşamalarında Türk gümrük mevzuatına uygun olarak işlem görmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu uygulama sayesinde eşyanın ülkemize girişte gümrük kontrolüne tabi tutulmasına gerek kalmamaktadır. Bu şekilde, vatandaşlarımızın hurma, zemzem ve hediyelik eşyasının kontrolü yerinde yapılmakta, sorunsuz ve hızlı bir biçimde ülkemize intikali sağlanmaktadır. Söz konusu uygulama sayesinde gümrük idarelerinde hac ve umre dönemlerinde artan iş hacmi ve buna bağlı beklemelerin önüne geçildiği gibi vatandaşlarımız yük taşıma külfetinden kurtarılarak muhtemel istismar olayları önlenmekte ve vatandaşlarımızın hac ve umre ibadetini rahat ve huzur içinde yapabilmelerine olanak sağlanmaktadır.''
-Broşür hazırlandı-
Altunyaldız, hac ve umre yolcularının ülkeye dönüşlerinde getirebilecekleri eşyaya ilişkin bilgilere sahip olmalarının gümrük işlemlerinin hızlı ve sorunsuz olarak gerçekleştirilebilmesi için büyük önem taşıdığını vurguladı. Bu kapsamda yolculara dağıtılmak üzere Diyanet İşleri Başkanlığı ile birlikte broşür hazırladıklarını ifade eden Altunyaldız, şu bilgileri verdi:
''Ayrıca, hac ve umre yolcularının hurma ve hediyelik eşyalarını karayoluyla taşımacılık yapan firmalar aracılığıyla göndermeleri halinde yaşanabilecek sorunlar konusunda yolcuların daha dikkatli olması gerekmektedir. Zira, bu hallerde eşyanın hangi hac ve umre yolcusuna ait olduğunun tespitinin yapılması, işlemleri zorlaştırarak gereksiz zaman kaybına neden oluyor ve hac ve umre yolcuları için tanınan muafiyet haklarının bu kapsamda olmayan kişilerce kötü niyetli bir şekilde suistimal edilmesine yol açabiliyor."